26 Aralık 2014 Cuma

ÇARŞAMBANIN GELİŞİ


Yürüyordum... Vaktin azaldığını biliyordum. Hava kararıyordu. Eve dönmeliydim. Ama çözmem gereken bir şey vardı. Acele etmeliydim. İzlendiğimi hissediyordum. Bu duruma nasıl mı geldim? Her şey bu sabah oldu...

Sabah kalktığımda odamın içerisinde bir soğukluk vardı. Evde herkesin öldürüldüğü kanlı bir rüyadan yeni kalkmıştım ve bu soğukluk iyice ürpermeme sebep oldu. Kaloriferi kontrol ettim. Açıktı. Çok şaşırmıştım. Açıktı, hem de ateş gibiydi. Ama ben elimi çektiğimde sıcaklık yerini keskin bir soğukluğa bırakıyordu. Kendimi uykudan yeni kalktığım için soğuk hissettiğime inandırmaya çalıştım. Oysa hissediyordum, bir şeyler yolunda değildi. Yorganımı yavaşca açtım. Korkmuyor değildim. Yataktan aşağı adımımı atmamla suratıma doğru bir rüzgar esintisinin gelmesi bir oldu. Bu kadarı fazlaydı. Hışımla pencereye yönelip ani bir hareketle kolunu çektim. Açılmıyordu, kapalıydı. Esinti buradan gelmiyordu. Sendeleyerek bir kaç adım geriye gittim. Ve ensemde bir nefes hissettim. Bir süre duraksadım. Korkuyordum. Sonra aklıma rüyamdaki gibi kanlı görüntüler geldi ve yapabileceğim en iyi şeyi yaptım. Masamdaki kalemi alıp arkama hızla döndüm. Ama boşuna... Sonra kendi kendime ne kadar şüpheci olduğumu söyleyerek kombiyi kontrol etmek için mutfağa doğru yol aldım. Salona çıktığımda etrafta çok fazla yayıntı gördüm. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Sonra baktığım yerde bir şey gördüm. Kırmızı bir şey... O... O... Kan olabilirmiydi? Gözlerimi ovup tekrar baktım. Kaybolmuştu. Sanki güzel evim, perili bir ev oluvermişti. Umursamamaya çalışarak mutfağa gitmeye devam ettim. Mutfağa adımımı attığımda, şaşkınlıktan küçük dilimi yutabilirdim.Açıkçası bunun olacağını asla tahmin edemezdim, çünkü annem sandalyeye oturmuş, kolunu masaya uzatmış, kafasını da onun üstüne koymuş, gözlerini kapatmıştı! Ve etrafta kırmızı şeyler vardı. Yanına yavaşca yaklaştım. Annem önlük giymişti. Kımızı şey katıydı. Parmağıma bulaştırıp kokladım. Sonra tadına baktım. Yok ya, bu salçaydı. Annem bayılmıştı. Sonra dün gece okuduğum dedektif kitapları sayesinde annemin mutfakta saldırıya uğradığını, sonra karşısındaki kişinin onu bayılttığını anlayabilmiştim. Çünkü mutfak ve ev dağınıktı. Ayrıca yakın bir zamanda olmuş olmalıydı. Çünkü annemin o gün yaptığı salça sıcaktı. Olay gece olsaydı salça soğurdu. Daha önce de dediğim gibi, ev her zamankinden daha soğuktu. Böyle düşününce etrafıma hızla baktım. Bir şey göremeyince annemi ayıltıp zar zor ona sorular sordum. Benim merak ettiğim asıl şey, annem neden gecenin bir vaktinde ayaktaydı? O kadar korkmuştum ki, mutfağa gidiş amacımı unutmuştum. Annem, hala yarı baygın olduğu için sorduğum sorulara ceyap vermeyip temizlenip yatağına gitti. Kombiyi kontrol ettim. Açıktı. Oh yo, tüm bunlar gerçek olamazdı. Kaşlarımı çattım. Evin her yerinden duyulcak şekilde şöyle bağırdım:
-"Tüm bunlar da ne demek oluyor?"diye, o anda ayaklarım yerden kesildi. Odama götürülüyordum. Ayaklarımın altındaki hava akımı benim uçmamı sağlıyordu. Sevinsem mi, korksam mı bilemedim. Sonra yatağıma fırlatıldım. Tahta kalemim havalandı. Tahtaya şu sözler yazıldı:
-"İnsanoğlu! Sen böyle bir şey söyleme cesaretini nereden buluyorsun!? Sen bizim kim olduğumuzu biliyormusun?"
Sinirlenip şaşırmıştım. Karşılık olarak bağırdım:
-"Önce evimi talan edin, sonra annemi... Ben neden sizinle konuşuyorum ki?"
Onların umurunda bile değildi. Hala kendilerini üstün görüyorlardı. Veya kendisini...
-"Kurtulman ancak bize kara ormandaki gizemi çözüp getirmendedir."
-"Niye? Daha fazla salça ve baygın insan olsun diye mi? Hayır, almayayım."
Öyle söyleyince boğazıma bir şey yapıştı. Nefes alamıyordum. Bu sefer çok ürkünç bir ses duyuldu.
-"sen canına mı susadın? Sana canını kurtarmak için gizemi çözmen gerektiğini söylüyorum!"
Bu sözler üzerine hemen kabanımı omzuma attım. Ve dışarı çıktım. Merdivenler ıssızdı. Saatime baktım. Saat 10'du ve genellikle bu saatte işe, okula yetişmeye çalışan insanlarla dolu olurdu. Sokak ise bomboştu. Tıpkı istediğim gibi. Yürümeye devam ettim. Her yer bomboştu. Kendimi tutamadım. Yolun yarısını çığırarak koşturarak geçtim. Bir ara da söylendim:
-"Kara orman yok ki buralarda, ne uğraşacağım. Bir dakika, ben neden tek numarası tahta kalemi uçurmak olan bir şeye inandım ki? Ayy, her şey çok karışık."
Sonra köşeyi döndüm ve karşıma sık ağaçlar çıktı. Çok şaşırdım. Fırının yerinde yeller esiyordu. Onun yerinde bir orman vardı!
-"Kara orman bu olmalı" diye düşünüp ilerledim. Sık ağaçlar güneş almıyordu. Her ağacın kovuğunu kontrol ettim. Sonra karşıma o gün annemden sonra gördüğüm ilk insan çıktı! Ama ağacın içinden geçti. Tam o anda bir insan görmek istemiştim. Yavaşca ilerlemeye devam ettim. 2 saattir bir şey arıyordum. O ana kadar sadece 2 insan gördüm ve ikiside kafalarını yarmaktan kurtulmuştu. Yürüyordum... Vaktin azaldığını biliyordum. Hava kararıyordu. Eve dönmeliydim. Ama çözmem gereken bir şey vardı. Acele etmeliydim. İzlendiğimi hissediyordum. Arkamda dal çıtırtıları vardı. Daha doğrusu varmış gibi hissediyordum. Ve ses duyduğumu sandıkça artıyordu. Arkamı yavaşca döndüm. Bir kedi görmeyi umuyordum. Ve gördüğüm şey nutkumun tutulmasına yol açtı. Bir kedi görmüştüm! Ben şaşkınlıkla kendisine bakıyorken yanımdan geçti. Ve o anda keşke köpek olduğunu düşünseydim dedim. Ve kedi, köpeğe benzemeye başladı!! O anda her şeyi anladım. 2 saatlik yolu geri koşmaya çalıştım. Ama olmadı. Kaybolmuştum. Ama, gidiş sebebimi hatırladım ve keşke ağaçlar yol açsa diye düşündüm. Aynen dediğim oldu. Kısa zamanda eve varmıştım. Eve adım attığımda ev iyice dağılmış, annem hala yatıyordu. Kimse uyanmamıştı. O korkunç şey gizemin ne olduğunu soruyorken ev yıkılacak sandım. Sonra cesurca açıkladım:
-"Bu dünya, kara orman, sokağın sessizliği, hepsi benim hayal gücümün dışa vurmuş hali. Ve sen de bunlardan birisin. O yüzden böbürlenmeyi kes. Şu ana kadar hep olumsuz düşündüm. Bu yüzden başıma bunlar geldi. Ve istersem bunlara bir son verebilirim. Bence her şeyi normal hale sokup bu evden ayrılsan iyi olur."
Bir anda her şey eski haline döndü. Ev toplandı. Salçalar gitti. Ve zaman gerisine döndü. Herkes uyandı. Çok mutluydum. Olumsuz düşüncelere yer yok artık hayallerimde. O an hayal gücüme gerçekten hayran kaldım. Ansızın kardeşim seslendi:
-"Abla gelmiyormusun? Kahvaltı yapacağız."
O an da her ne kadar zihnim dolu olsada hayallermi bırakıp sadece eğlenmeme baktım. Ama ertesi sabah başıma gelceklerden haberim yoktu...

NOT:Kızımın ricası üzerine bu yazıyı yayınlıyorum. Hikaye tamamen 11 yaşındaki kızım tarafından kaleme alınmıştır. Yazısı hakkında neler düşündüğünüzü merak ediyor.  

14 yorum:

  1. Sonuna kadar okudum, sonunun neye varacagini merak ederek. Ama bu sonu acikcasi beklemiyordum. 11 Yasinda buyuk bir yetenek bence kiziniz! Bravo!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annem, babam, arkadaşlarım ve öğretmenimden sonra yazımı okuyan ve yorum yazan ilk kişi oldunuz. Ve bu beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Bu duygu anlatılmaz, yaşanır. Evet, arada bir oturup böyle şeyler yazarım ama annemin yayınladığı yazıma yaptığınız yorumun beni çok mutlu ettiğini itiraf etmeliyim. Tüm bunlar ilk adım. Büyüyünce iyi bir yazar olmayı istiyorum. Çok teşekkürler...

      Sil
    2. ilk kitabini imzali isterim, yolun acik olsun Kucugum :)))

      Sil
    3. Sözüm olsun, teşekkürler :)

      Sil
  2. Sonuna kadar okudum, giriş kısmının gelişmede bağlanma şekli ve bazı noktalar gerçekten profesyonelliği andırdı. Bir kaç noktada duraksasamda sürükleyici olmuş bağlamış ve merak uyandıran bir eser ortaya çıkmış. Tebrikler ve mutlaka hikaye tamamlanmalı...

    YanıtlaSil
  3. Yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Giriş kısmının o şekilde olması hikayeyle ilgili bir merak uyandırıyor. Ben bunu yazıyorken haftasonu başımdan geçenlerden esinlendim. Eh, her gün fırına gidiyorsanız işin içine azıcık oyun katmakta hiç bir zarar yoktur:)

    YanıtlaSil
  4. Kelimelerle oynamış resmen çünkü daha 11 yaşında. Annesi bu gözden kaçmaması gerekne bir yetenek benceç. Burada yayınladığına bunun farkında sanırım. Onun için güzel şeyler olacak belli. kollarına kalemine sağlık deyin. yanaklarından öpüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 5 yaşından beri kitap okuyor. Yazmayı öğrendiği günden beri nerdeyse herşeyi yazarak anlatıyor. Bir süredir de hikaye yazıyor,bize de destek olmak düşüyor. Buraya yazdığınız yorumları heyecanla takip ediyor ve daha fazla yazma isteği duyuyor. Bu arada " o da sizi öpüyor" ve teşekkürlerini iletmemi istiyor. Çok teşekküler güzel yorumunuz için.

      Sil
  5. Yaşından büyük bir iş yapmış bravo ona :)) Geleceğin büyük yazarlaeından birinin hikayesine yorum yapmak heyecanlandırdı beni ;)) Yolu açık rabbim gönlüne göre versin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel bir yorum, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. ben de çok beğendim. dili çok güçlü gerçekten. maşallah. yolu açık olsun kuzunun :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım çok okumasına bağlı, tam bir kitap kurdu. Çok teşekkür ederim güzel dileğiniz için.

      Sil
  7. Çok güzel, şahsen yeteneğine söyleyecek kelime yok... Allahım yolunu açık etsin.. Kızınızla ne kadar gurur duysanız azz..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklından geçenleri yapması için hep destek oluyoruz ve olacağız(kardeşleri içinde tabii ki). Çok teşekkürler:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...